23.6.10

Tersten Yaşamak

Can Yücel' den 

Yaşamın en tatsız tarafı sona eriş seklidir.. 
Şüphesiz ki yaşamı tersten yasamak daha güzel, 
Hatta mükemmel olurdu. 
Nasıl mi ? 
Cami'de uyanıyorsunuz. Bir tahta 
sandık içersinde, Herkes karsınızda 
saf durmuş, iyiliğinize dua ediyor 
ve tüm haklar helal edilmiş 
vaziyette.tabuttan doğruluyorsunuz, yaşlı, 
Olgun ve ağırbaşlı olarak. 
Herkes etrafınızda, büyük bir 
İtibar, iltifatlar, çocuklar torunlar hepsi 
Hazır.arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz. 
Doğar doğmaz devlet size 
maaş bağlıyor, aylık veya üç ayda bir maaşınızı 
alıyorsunuz. Ne güzel, hazır maaş, hazır ev.... 
Altmışlı yaslara kadar hersek garanti, huzur 
içinde yaşıyorsunuz. Sağlığınız gittikçe düzeliyor, 
kaslar güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz. Bir gün 
çalışmak istiyorsunuz ve ise ilk başladığınız gün 
size hoş geldin hediyesi olarak bir plaket ve altın 
kol saati veriyor patronunuz.. Ve genel müdürlük 
veya bunun gibi yüksek bir makamdan tecrübeli bir 
insan olarak ise başlıyorsunuz. Herkes karsınızda 
el pençe divan...vücudunuzda da bazı hoşa giden hareketler 
de başlıyor. Gittikçe zayıflıyor forma giriyorsunuz. 
Diğer hormonal aktiviteler artıyor, 
fevkalade.....aman ne güzel günler başlıyor... 
Derken bir gün patron size artık üniversiteye 
gitsen daha iyi olur diyor. Bu arada babanız ortaya 
çıkmış, "fazla çalıştın" diyor "artık eve dön, isi 
bırak, okumaya basla, harçlığın benden olsun..." keyfe 
bakar misiniz ? 
Okuduğunuz dersler gittikçe kolaylaşıyor. Ekmek elden, 
su gölden bir dönem başlıyor. Partiler, diskotekler, 
kızların sayısı artıyor. Derken Anne ve babanız sizi 
götürüp getirmeye başlıyor, araba kullanma derdi de yok 
artık.... 
Günün birinde sizi okuldan da alıyorlar, "evde otur, 
keyfine bak, oyuncaklarınla oyna" Diyorlar.. 
Mamanız ağzınıza veriliyor, zaman zaman altınızı 
bile Temizliyorlar, hatta bu durum alışkanlık yaratıyor 
ve hiç tuvalet kullanmamaya başlıyorsunuz. 
Derken anneniz bir gün size süt verme 
kararını alıyor ve başka bir keyifli dönem başlıyor. 
Mama artık her yerde, her an ve en taze şeklinde 
hazır. Bir gün karanlık ilik ve sıcak bir ortama 
giriyorsunuz. Beslenmek için ağzınızı açmaya 
dahi gerek yok, bir kordondan besleniyor, 
sıcacık, yumuşacık, gürültü ve patırtısız bir 
ortamda yasıyorsunuz. 
Küçülüyor, küçülüyor, ufacık bir 
hücre halini alıyorsunuz. 
Ve günün birinde müthiş bir 
Olayla hayatiniz bitiyor...